hoşgeldiniz

kaplasak da mı camlasak

In kapı pencere, yalıtım, ısınma on 16/08/2009 at 13:48

watertower-ed01Eskiden cam vardı, sonra çift cam oldu; derken üçlü camlar ve şimdi ısı veya ısı+güneş kontrol kaplamalı (low-e) camlar çıktı!

Seçenekler her zaman doğru seçim yapmayı kolaylaştırmıyor.

Üçlü camlar, aralarında 9 mm boşluk ile üç camın yan yana getirilmesi ile oluşuyor. Aradaki hava veya argon gazı ısı yalıtımı yapıyor. Kışı çok soğuk bölgelerde (Doğu Anadolu veya dağ evlerinde) kullanılabilir. Ancak üçüncü camın fazladan ağırlığının menteşelerde yol açabileceği esnemeleri dikkate alın ve bence sabit olanlar hariç çok geniş camlarda denemeyin.

Çift camların genelde dışta kalanının iç yüzeyinde ısı kontrol kaplama filmi eklenmiş olanları, ‘ısı kontollü çift camlar’. Kaplama, içerden gelen ısıyı tekrar içe yansıtarak, çift cama göre yüzde 45 ve tek cama göre yüzde 72 oranında ısı kaçışını azaltıyor. Ne güzel değil mi! Ancak karar vermeden önce biraz bekleyin ve kışın iyi olan bu özelliğin yazın kabusa dönebileceğini unutmayın.

Hem ısı ve hem güneş kontrollü çift camlarda ise, kaplamalar ile hem ev içinde üretilen ısının içerde kalması hem de güneş ısısının dışarda kalması sağlanıyor. Isı kontrollü camla aynı oranlarda ısı kaçışlarını azaltırken, farklı olarak, güneş ısısının girişini yüzde 45 oranında azaltabiliyorsunuz. Bu özellikle soğutma ihtiyacı, ısıtma ihtiyacından çok fazla olan Akdeniz kuşağı bölgemiz için kullanışlı bir cam.

Şimdi gelelim bu avantajları yanında fazla konuşulmayan taraflarına. Isı veya ısı+güneş kontrol kaplamalı camlar, tek cam ve çift cama göre güneş ışığı geçirgenliğini de azaltıyor ve içeri ‘gölgeli’ bir ışık veriyor. Bu ‘gölgelilik’, klasik çift camla karşılaştırıldığında, ısı kaplamalıda yüzde 25, ısı+güneş kontrol kaplamalıda yüzde 45 oranında olabiliyor.

Klasik çift cam ve ısı kontrol kaplamalı ile ısı+güneş kontrol kaplamalı arasında tercih yaparken, evinizi ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarınızı dikkate almanız çok önemli.  Soğutma ihtiyacı olmayan bir evde güneş kontrol kaplaması gereksizken; ısı yalıtımı amacı ile ısı kontrol kaplamalı camlar kullandığınızda yazın kendinizi eskisinden daha sıcak bir eve mahkum bırakabilirsiniz.

Bundan kaçınmak için hem ısı hem güneş kontrol kaplama tercihini kullanırken, bu sefer de doğanın bedava ısı ve ışık kaynağı olan güneşten kendinizi mahrum bırakmış olursunuz. Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal. Aman ne olur dikkat.

Orta Karadeniz’de kışın güneşin bedava ısı ve ışığı değerli, ancak nadir bir nimet. Kışın güneşi beklerken, bir yandan da içerdeki ısımızı kaybetmek istemiyoruz. Salonda yaklaşık 10 m2 güney cephe camımız var. Basit bir hesapla bu camlarda ısı kontrol kaplaması kulandığımızda; güneş enerjisi ve ışığını içeri almada toplam 2,5 m2 cam eşdeğerinde bir kaybımız olurken, ısı kaçışında 4,5 m2 cam eşdeğerinde kazancımız olacak. Geri kazandığımız (veya kaçışını engellediğimiz) ısıya karşılık, kaybettiğimiz ışık ve güneş sanırım ihmal edilebilir. Bu kararla dileriz, yazın evi hamama çevirmeyeceğiz. Öyle bile olsa, en fazla bir ay sıkıntı yaşarız, onda da pencereleri açık tutarak bundan kaçınabileceğimize inanıyorum.

Isıcam ısı kontrol kaplamalı camlarına ‘ısıcam sinerji’ adını vermiş; ısı ve güneş kontrol kaplamalı olanına da ‘ısıcam konfor’. Bölge ve evinizin konumuna göre siz de kendiniz için iyi düşünün. Size uygun iseler aman ne güzel; ancak yan etkileri, kaçındığınız ısı veya soğuktan daha fazla dert olmasın.

Biraz daha bilgi edineyim derseniz: Efficient windows.org

  1. Çift camlarda iki cam arasındaki bölümün argon gazı ile doldurulduğunu ve bu sayede dışarıdaki ortam ısı ile içerideki ısının tamamen birbirinden ayrıldığını “duymuştum”. Bu bilginin ne kadar doğru olduğunu araştırma fırsatım olmadı. Siz de yazınızda da argon gazından bahsetmişsiniz ama 3 cam sistemlerinde kullanıyor olarak belirtmişsiniz. Çift cam sistemlerinde argon gazı kullanılıyor mu?

    • Faik Murat bey, argon gazı çift veya üçlü camlarda kullanılabiliyor.
      Isıcam’ın verilerine göre, 12 mm boşluklu klasik ısıcam’da ısı geçirgenlik katsayısı (U değeri) hava dolguluda 2,9 W m2/k iken, argon gazı dolguluda 2,7 W m2/k (düşük değer yalıtım gücünü gösteriyor); ısı ve ısı+güneş kontrol kaplamalı camlarda ise hava-argon karşılaştırmasında bu değer 1,6’dan 1,3’e düşüyor.
      Biz argon gazı tercih etmedik. Bu tür gaz kullanımlarının sağlık ve çevresel etkilerini bilmiyoruz. Riskli demiyorum, ama bilmiyorum diyorum. Dolayısı ile riski faydasına değmaz diye düşündük ve hava dolguluyu tercih ettik. Olası cam kırılmalarında atmosfere salacağımız sadece hava olacak. Argon da havada bulunan bir gaz, ancak hiçbir gazın fazlası ortam için iyi olmaz benim dar mantığıma göre.

Yorum bırakın