Benim kadar sizin de paylaşacağınız deneyimler olabilir veya güncede değinilmemiş bazı konular ve sorularınız vardır. İşte burası tam yeri ve şu an tam zamanı… Aşağıdaki kırmızı “yanıt” kutusuna tıklayarak mesajınızı bırakabilirsiniz.
Katkılarınız için şimdiden teşekkürler.
Z. Bilgi Buluş
küçük evim'in güncesi 
SORU:
Bizim evimiz tuğla, ancak ara kat ahşap üzerine olacak. Özellikle ıslak zeminlerde betonsuz bir çözüm var mıdır, yoksa beton ve ahşabı bu zeminlerde nasıl birleştirebiliriz. Ikinci kat zeminini kasdetmiştim. Ikinci katı kirişler üzerine döşeme olarak düşünüyoruz. Ancak ıslak zemini bu ahşap sistem üzerine nasıl yerleştirebiliriz diye çözüm arıyoruz. Beton dökmek durumundayız gibi geliyor, ama bir çözümü de olmalı..
YANIT:
Size kesinlikle Henkel Ceresit CU 25 Hazır Elastik Fayans Yapıştırıcısı önereceğim.
Bu ürünle ilgili detaylı bilgi için bakınız; http://www.henkel-ua.com/products.aspx?markaId=2
Biz Yıllardır kullanıyoruz sorunsuz. Mükemmel bir ürün.
Aslında buraya gelmeden önce döşeme kirişleri konusunu iyice gözden geçirmemiz gerekir diye düşünüyorum.
Mutlaka yapının statik hesaplamaları yapılmıştır diye düşünüyorum.
Döşeme kirişlerinde ne gibi bir sistem uygulayacaksınız bilemiyorum ama anladığım kadarıyla hurdacıdan satın aldığınız eski ahşap malzemeleri kullanacaksınız. (sert ahşap)
Bugün dünyada bu iş için özel olarak üretilen yapısal ahşaplar kullanılmaktadır.
Yapısal ahşap çok önemli bir konu.
Görsel olarak diğerlerinden fazla bir farkı olmasada malzeme niteliği olarak çok özel bir ürün.
Machine Grade dediğimiz stress testlerinden geçmiş sertifikalı ormanlardan üretilen yumuşak ahşap sınıfına giren türlerden özel olarak seçilip işlenmektedirler.
Teknik spefikasyonlara haiz sertifikaları, bize kullandığımız özel yazılımlarda gerekli tüm bilgilerini sağlamaktadırlar.
Böylece mühendislik hesaplarını yapabileceğimiz bir ürünü rahatlıkla kullanabiliyoruz ve statik hesaplamalarını doğru ve gerektiği şekilde mühendislik çözümleri ile yaratabiliyoruz.
Onun için biz ülkemizde henüz bilinmeyen ve üretilmeyen yapısal ahşap malzemeyi İsveç, Almanya, Avusturya gibi ülkelerden getirmekteyiz.
Döşeme kirişleri ve çatı makasları yapı statiğinde en önemli rol oynayan üç elementten sadece ikisiidr.Bir diğeri ise taşıyıcı duvar panelleridir.
Sizin örneğinizde duvarlar taş olduğu için sorun yok. Ama döşeme kirişleri ve çatı makasları iki katlı bir konutta titizlikle incelenmeli ve mutlaka mühendislik hesapları yapılmalıdır.
Döşeme kirişlerinde statik hesaplardan sonra doğru ve mühendislik hesaplarına uygun imalat ve montaj karşımıza çıkmaktadır.
Bundan sonra ise ısı, ses, su, buhar, nem, toz, haşere gibi yalıtım çözümleri gelir. Bunları hiç düşünüp planladınız mı? Yoksa sizi ilgilendirmiyor mu?
Islak zemini, kuru zemini uygulamak bu işin aslında en son ve en kolay yanıdır.
Umarım size faydalı olabilmişimdir.
Takıldığınız yerlerde beni aramaktan çekinmeyiniz lütfen.
Bilgi paylaştıkça çoğalır.
SORU:
Statik konusunda bir mühendisten destek aldık. Isi yalıtımını sadece zemin ve çatıda mantar ile yapıyoruz. Duvarlarda yalıtım yerine ısıl kütle avantajı sağlayan tuğlalarımıza güveniyoruz. Ses yalıtımına ihtiyaç duymuyoruz. Toz ve haşere varsın olsun diyoruz.. Ancak, banyoda ahşap kirişler üzerine nasıl fayanslarımızı döşeyeceğimizi bulamamıştık. Anladığım kadarı ile, kirişler üzerine önce ahşap döşeme bunun üzerine de elastik fayans yapıştırıcısı ile fayansları doğrudan uygulamamızı öneriyorsunuz.. Banyo, lavobo, çamaşır makinası ve klozetin tesisatı (giderleri) zeminden geçecek diye planlandı. Bu durumda nasıl bir katman düşünmeliyiz?
YANIT:
Islak zeminler için çözüm önerileri oldukça fazla. Bu noktada Döşeme kirişlerinin nasıl uygulandığını bilmemiz gerekir. Kullanıcı tercihlerini dikkate almamızda fayda var. Örnekse; Döşeme kirişleri tavanda solid ahşap olarak görülmek isteniyorsa su ve gider tesisatı kirişlerin üstünde çözülmelidir. O halde ya ıslak zemin kodları tesisatın döşenmesine olanak verecek şekilde yükseltilmeli ya da tüm zemin komple tek bir kotta yükseltilmelidir. Bu şekilde katlar arası ısı, ses yalıtımı da rahatlıkla çözülebilinir. Ben döşeme kirişlerinizin döşenmesi ile ilgili en ufak bir bilgim olmadan size fazla yardımcı olamam. Döşeme kiriş sisteminizin detayı nedir? Üst kat su ve tesisat giderleri nereden ve nasıl aşağı indiriliyor? Sizin anlatımınıza uygun olarak şunları söyleyebilirim; Oluşturulacak zemin üstüne seramik uygulamadan önce mutlaka su yalıtımı yapmanız gerekir bunu en ucuz ve basit yöntemi bitümlü yalıtım örtüleriyle yapabilirsiniz. Ben size daha efektif bir ürün tavsiye etmek isterim. http://www.epdmmembran.com/index.html EPDM membran (doğal kauçuk) ile sağlıklı ve sorunsuz su yalıtımı yapabilirsiniz. Biz bu ürünü kullanıyoruz ve çok memnunuz. Zemin üstüne bu malzemeyi serip yerdeki su gider ağzını da yalıtmanız gerekir. Zemine serilen EPDM Mebranı duvarlara on ila on beş santim yüksekliğinde çıkarmanız yeterli olacaktır. Bir başka çözüm şeklide PVC membran olabilir. Bu gibi önerileri artırmak mümkündür. Gider tesisatınızı mutlaka ses yalıtımına uygun ürünlerden seçmenizi tavsiye ederim. Üst kat zemin döşemeleri altında mutlaka ses yalıtımına önem vermeniz gerekir diye düşünüyorum. Bunun için uygun ürünler ülkemizde bulunmakta ve rahatlıkla uygulayabilirsiniz.(Isolgomma, Himerpa) Biz genelde yaptığımız yapılarda döşeme kirişleri üstüne yapısal levha (OSB veya Plywood) kullanıyoruz. Döşeme kirişlerimizin kalınlığı en az 30-35 cm olduğundan ısı yalıtımını içerde çözüyoruz. Yapısal levha ile zemin kaplaması arasında ise su ve ses yalıtımını çözüyoruz. Burada önemli ve atlanmaması gereken husus ise ev içinde oluşacak nemin nasıl tahliye edileceğidir. Bu konunun çözülmesi konut içinde konforlu ve sağlıklı yaşam şartlarının oluşması için büyük önem arz etmektedir.
YAPI İÇİ DOĞAL KONFOR KOŞULLARI
Yapı içi konfor koşullarının doğal yöntemlerle gerçekleştirilmesi, günümüzde önemli çevre sorunlarının temel nedenlerini oluşturan enerji kullanımını azaltmada çok önemlidir. Bunun için daha tasarımın başında akılcı kararlar alınmalıdır. Bu kararlar yapının yerleşimi, biçimlenmesi, malzeme seçimi vb. yanında gerekli yerlerde çeşitli etkenlere karşı uygun yalıtımların yapılmasını da kapsamaktadır.
Kullanıcıların fiziksel, zihinsel sağlıklarının ve performanslarının istenilen düzeyde olabilmesi için, yaşamlarının büyük bölümünü geçirdikleri yapılarda yeterli ısısal, işitsel, görsel konforun ve iyi bir iç hava kalitesinin sağlanması gerekmektedir.
Yapı içindeki koşullara bağlı olarak insanlarda hasta yapı sendromu (Sick Building Syndrome) ve yapıyla bağlantılı rahatsızlıklar (Building Related Illness) diye adlandırılan sorunlar görülmektedir. Amerika’da EPA’nın (Çevresel Koruma kurumu. U.S.Environmental Protection Agency) uygun koşullara sahip olmayan okulların öğrenciler üzerindeki etkilerini araştırdığı ve 2006 yılında yayınladığı bir rapora göre; bu ülkede binlerce insan her gün sağlık üzerinde olumsuz etkide bulunan sorunların tehlikesi altındadır. EPA’nın Sağlıklı Yapılar, Sağlıklı İnsanlar konusuna yönelik hazırladığı diğer bir raporda da, insan sağlığı üzerinde iç çevrenin çok büyük bir etkiye sahip olduğu, insan yaşamının ortalama % 90’ın geçtiği iç ortamlardaki kirlilik seviyesinin, çoğu zaman dış ortamdan daha yüksek olduğu belirtilmiştir. Yine aynı raporda, iç ortamlardaki kirliliklerin her yıl binlerce solunum yolu hastalıkları ve yüzlerce kanser ölümlerine neden olduğunun tahmin edildiği, iç hava kirliliklerine maruz kalan binlerce çocuğun kanındaki kurşun seviyesinin yükseldiğinin anlaşıldığı açıklanmaktadır.
Ancak yapı içi konfor koşullarının yapay sistemler yerine doğal yöntemlerle gerçekleştirilmesi, günümüzde önemli çevre sorunlarının temel nedenlerini oluşturan enerji kullanımını azaltmada çok önemlidir ve bu konu öncelik olarak kabul edilmelidir. Bunun için daha tasarımın başında akılcı kararlar alınmalıdır. Bu kararlar yapının yerleşimi, biçimlenmesi, malzeme seçimi vb. yanında gerekli yerlerde çeşitli etkenlere karşı uygun yalıtımların yapılmasını da kapsamaktadır.
ISISAL KONFOR,
Isısal konfor yaş ve kuru termometre sıcaklığı, hava hızı ve yayılımı, yüzeylerin ışınım etkisi, ısı depolama, nem, kullanıcının yaşı, cinsiyeti, aktivite düzeyi ve giyinme alışkanlıkları gibi çeşitli parametrelere bağlı olarak oluşan zor ve karmaşık bir konudur.
Bunlara bağlı olarak yeterli ısısal konfor için sınır değerler bellidir. Yılın hangi döneminde olursa olsun bir hacim içindeki insanın ısısal konforda olabilmesi için, iç bağıl nemlilik ve hava hareketi hızı belirli sınırlar arasında kalmak koşuluyla, belirli bir hava sıcaklığının ve bu hava sıcaklığına bağlı olarak belirli bir ışınımsal sıcaklığın gerçekleştirilmiş olması zorunludur.
Isısal konfor için istenen koşullar gerçekleşmediği takdirde, insanlarda üşüme veya terleme şeklinde bir rahatsızlık durumu ortaya çıkacak bu durum da yaşam performanslarını olumsuz şekilde etkileyecektir. Yapılarda istenen ısısal konfor koşullar mekanik sistemlerle sağlanabilir. Ancak bu ek bir enerji kullanımını gerektirmektedir. Bunun yerine tasarım önlemleri ve doğal yöntemler kullanılarak uygun koşulların gerçekleştirilmesi ekonomik ve çevresel bir yaklaşım olmaktadır.
Enerji tasarrufunun yanında, yapılarda ısısal konforun sağlanması için alınacak tasarım kararlarının başında da yapı elemanlarında ısı yalıtımı yapılması gelmektedir. Yapı içinde kullanıcıların etkinliklerine göre; bağıl nem, hava devinimleri, sıcaklık ve hacmi çevreleyen elemanların iç yüzey sıcaklıkları kabul edilebilir sınırlar içinde olması ısısal konforun sağlanmasında çok önemlidir. Ancak yapı kabuğunun ısısal direnci düşük olduğu zaman, soğuk hava koşullarında bu kabuğun iç yüzey sıcaklığı konfor sınırlarının altında, sıcak hava koşullarında ise üzerinde olabilir.
Hacmin iç hava sıcaklığına göre yaklaşık ± 3°C’ den fazla fark gösteren yapı kabuğunun iç yüzey sıcaklığı, ortalama ışınımsal sıcaklık yönünden konforsuzluk gösteren önemli bir etkendir.
Çünkü insan vücudu ile yapı elemanının iç yüzeyi arasında ısınım yoluyla bir ısı alışverişi olmaktadır. Bu nedenle, ısısal direnci küçük olan kesitlerde özellikle soğuk hava koşullarında iç yüzey sıcaklığı düşeceğinden, bu yüzeylere yakın bulunan kişilerde ısınımla olan ısı kaybı ısısal konforu bozmaktadır. Yapı kabuğunda değişik iç yüzey sıcaklığına sahip olan değişik öğeler kişilerde simetrik olmayan bölgelik konforsuzluklara da neden olmaktadır.
Bu sorunun önlenmesinde ısı yalıtımı uygulaması oldukça etkili olmaktadır.
Isı yalıtımı yapılmış bir yapı elemanının ısısal direnci ve iç yüzey sıcaklıkları artmaktadır. Bu özellik ısısal konforu daha iyi hale getirmektedir. Çünkü ısı yalıtımı yapılmayan elemanların iç yüzey sıcaklıkları ortam sıcaklığına göre daha düşük olmakta, bu durumda, ortam içindeki ısı soğuk yüzeylere doğru hareket ederek istenmeyen bir hava hareketine neden olmaktadır. Bu ise bir rahatsızlık ve konforsuzluk demektir. Isı yalıtımı uygulamasıyla hem enerji tasarrufu yapılmakta, hem de iç yüzey sıcaklıklarının oda sıcaklığına yakın seviyelere gelmesiyle, insan vücudundan ısınım yoluyla ısı kayıplarını azaltarak bir konfor oluşturulmaktadır.
İŞİTSEL KONFOR,
Gürültü, insanların yapı içi işitsel konforunu aynı zamanda fizyolojik ve psikolojik sağlığını etkileyen önemli bir sorundur. Konut yapılarının işlevi gereği, bu sorunun önlenmesi daha da önemli hale gelmektedir. Çünkü gürültü birçok fizyolojik zararlarının yanında, konuşma iletişiminde bozukluklara da neden olabilmekte, zihinsel davranışları ve dinlenme performansını olumsuz etkileyebilmektedir. OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü, insanların gürültü seviyelerine göre etkilenme şekillerini açıklamıştır.
Gürültüden Etkilenme Eşik Değerleri
GÜNDÜZ LAeq(06–22) ETKİ
55–60 Rahatsız eder.
60–65 Rahatsızlık belirgin bir biçimde artar.
65 ve üzeri Davranış biçiminde engellemeler oluşur, ciddi zararlar ortaya çıkar.
Standartlar yapı türlerine göre kabul edilebilir iç ve dış gürültü seviyesi sınır değerlerini belirlemişlerdir. Konut yapılarında kabul edilebilir sınır değerler dışarıda 55, içerde 35 IAeq olarak verilmektedir. Konutlarda işitsel konforu bozan gürültü iç ve dış kaynaklı olabilir.
Bina çevresindeki trafik, park, çarsı vs. gürültü oluşturan dış kaynaklar olarak gösterilebilir. Bu sorunun giderilmesi ve işitsel konfor değerlerinin sağlanması için, planlama ve yapım aşamalarında gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu önlemlerin basında uygun malzeme seçimi ve yapı elemanı tasarımı gelmektedir. Yapı elemanları tasarımında ses yalıtımı yapılarak ses geçiminin önemli ölçüde azaltılması ve kabul edilebilir gürültü seviyelerine ulaşılması mümkün olabilmektedir.
İÇ HAVA KALİTESİ,
Yeşil Yapı Konseyi (The Green Building Council) konutlarda sağlanan daha iyi bir iç hava kalitesiyle, insanların daha yüksek morale sahip olacaklarını ve daha az rahatsızlık yaşayacaklarını belirtmektedir.
Konutlarda yeterli bir iç hava kalitesi için öncelikle, ortama kirletici yaymayan yapı malzemelerinin seçilmesi gerekmektedir. Bu malzemelerin temizliklerinin fazla deterjan gerektirmeden kolayca yapılabilmesi de iç hava kalitesi açısından önemlidir. Ayrıca, iç hava kalitesi açısından ortamda biriken kirleticileri dış ortama taşımak için uygun pencere tasarımlarıyla etkili bir doğal havalandırma sağlanabilir. Doğal havalandırma, yapı içinde hava kalitesini artırdığı gibi sıcak-nemli iklim bölgelerinde bağıl nem etkisini de yaklaşık % 60 oranında azaltarak ısısal konforun sağlanmasına katkıda bulunmaktadır.
GÖRSEL KONFOR
Konutlarda yaşamsal her türlü aktivitenin rahat bir şekilde yapılabilmesi, okuma ve yazmanın gözleri yormadan rahat bir şekilde yapılabilmesi için iç mekânların uygun bir aydınlık seviyesine sahip olması istenmektedir. Her tarafta eşit düzeyde olması gereken aydınlık seviyesinin mümkün olduğu kadar yapay aydınlatmaya gereksinim duyulmadan gün ışığından yararlanan doğal yöntemlerle sağlanması, insanların zihinsel faaliyetlerini olumlu etkilemektedir. Bunun için, pencerelerin gün ışığını mümkün olduğu kadar çok içeri alabilecek, ancak doğrudan güneş almayacak ve kamaşmaya neden olmayacak şekilde yönlendirilmesi, konumlandırılması ve ölçümlendirilmesi vb. gibi konulara önem verilmelidir. Etkin bir doğal aydınlatma için mekânın derinliği ile pencerenin boyutları arasında bir ilişki kurulmaktadır. Pencere yüksekliğinin artması ve tavana yaklaşması o mekâna gün ışığı girişini artırmaktadır. Görsel konfor için gerekli olan uygun aydınlık seviyesine ulaşmada iç mekânlarda açık renklerin seçilmesi de katkıda bulunmaktadır.
UYGUN NEM ORANI,
İç mekânlarda oluşan bağıl nem oranının kontrolü insan sağlığı için önemlidir. Çünkü nem miktarının normal sınırlar altında veya üstünde olması insan vücudunu olumsuz etkilemektedir. Ayrıca yüksek nem oranı olan ortamlarda bazı bulaşıcı veya alerjik hastalıklara neden olan mikroorganizmalar, küf ve diğer biyolojik kirleticiler aşırı miktarda çoğalabilmektedirler. Çok düşük seviyedeki nemlilik oranı da mukoza zarında tahriş, gözlerde kuruluk ve sinüslerde bazı rahatsızlıklara neden olmaktadır.
Yapı içinde ıslanmış ve nemlenmiş yapı elemanları nem kaynağı olabilmektedir. Bunun için özellikle çok katmanlı yapı elemanlarında ısı yalıtımının doğru yapılması, yüzeylerde ve iç kısımlarda yoğuşma olmaması için gereken yerlerde buhar kesici/ dengeleyici yalıtım malzemelerinin kullanılması gerekmektedir. Suyla temas halinde olan yapı elemanlarının su yalıtımıyla korunması da malzemenin ıslanmasını dolayısıyla bir nem kaynağı olmasını önlenecektir. Ancak, daha tasarımın basında düşünülecek çözümlerle yapı içindeki fiziksel koşulların istenilen seviyelere ulaştırılması mümkündür. Yalıtım yapılması da bu çözümler içinde yer almaktadır. Çünkü çeşitli etkenlere karsı yapıları koruyan yalıtım uygulamalarının konfor koşullarının oluşmasında önemli katkıları vardır.
YAPI İÇİ KONFORUNDA OLUMLU ETKİSİ OLAN MALZEME AHŞAP,
Yüzlerce yıldan fazla bir zamandır, tecrübeler ahşabın sağlıklı yaşam için her bakımdan uygun bir malzeme
olduğunu göstermiştir. Ahşap yayılabilir, nem çekme özelliği vardır ve havayı filtre eder, nem düzenleyici olarak odanın atmosfer koşullarına olumlu etki yapar.
Ahşap yapıların mükemmel yalıtım özelliği uygun yalıtım malzemeleri ve yüksek ısısı, sesi emme kabiliyeti,
elektrostatik yük aldırma ve düşük seviye elektrik iletkenliği ile birlikte kullanıldığında rahat bir ortam yaratır.
Ahşap yapılar insan sağlığına zarar verebilen elektromanyetik dalgaların belli bazı türlerine karşı bir kalkan gibi vazife görürler. Bu özellikler ahşabı, kesintisiz radyo iletişiminin test edileceği uçaklar gibi, özel teknik şartlar gerektiren ortamlarda bile, kullanılmaya uygun hale getirmektedir.
Ahşap, her bakımdan uygun bir malzemedir: kokusu hoştur, dokunması rahatlatır, çekici bir rengi vardır,
iyi, bir tat ve iyi ses verir. aAşabın vücut ve psikoloji üzerinde olumlu etkiler yaratan olumlu özellikleri vardır.
Ahşap plastikten bile daha hijyendir. Bilim insanları bakterilerin suni malzemelerde ahşaba göre daha uzun süre yaşadıklarını tespit etmişlerdir.
selamlar,,kastamonu dan fahri ustayı bulmuşsunuz neden tamamını ağaç yapmayı denemediniz tabi ki bunu sölemek için geç bir zaman bir de merak ettim garaj yok sanırım proje de..melih nural kastamonu…ysfemir@hotmail.com. ben de ağacdan çatma ew yapmayı düşünüyorum.görüşmek üzere
Melih Bey, evet garaj yok projede.. Evle bütünleşik bir garaj istemedik.
Tamamen çıkma ahşapla bir ev yapılabilirdi gerçekten. Hakka Kastamonu’dan bir eski ev satın alıp, söktürüp, aynısını tekrar burada inşaa ettirebilirdik. Ancak herşey yerinde güzel.. Kastamonunun mimarisi malzemesi orada güzel.
Evin duvarları yazımda bahsettiğim gibi, biz Bafra evlerinden ilham aldık, sonra kara tuğlalar, pres tuğlalara evrimleşti o kadar.
Yine de ahşap bir ev kesinlikle güzel olurdu ve belki ilerde ev olarak değil, ancak çiftliğin farklı ihtiyaçları için bir ahşap bina yaptırmayı düşünüyoruz.
Merhabalar, ilk önce güle güle oturun demek istiyorum, dertsiz ve kedersiz inşallah. Sizler gibi bilinçli müşterilerimiz ile çalışmak inanın bize büyük keyif veriyor, resimlerden de anlaşılan çok güzel oluyor eviniz. Emeğinize sağlık, ev de, site de çok güzel olmuş. Kendinize çok iyi bakın.
Mutlu bir yaşam dileklerimle öncelike kolay gelsin diyorum. Fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla EKOLOJİK bir ev olacak sanırım. Ahşap kokuları ve evin görsel yanılsıması size pozitif enerji vereceği kesin. Ahşaptaki ruh ayrıca sizi mutlu edecektir. Ben fazal mimariyi bilmem ama ev bittikten sonraki insana verdiği his önemli. Bence siz evi fiziki olarak değil bizzat duygularınızla inşa edyorsunuz ki bu çok önemli…! Size aslında bir konak lazım…Tekrar kolay gelsin!!!!
Sevgili Ismail, bıraktığın yorum ve güzel dilekler için teşekkürler.
Hani diyorsun ya, siz evi duygularla inşaa ediyorsunuz diye; sanırım öyle. Ve işin güzel yanı, evin mimari projesiyle başlayan süreçte sanki herkes (mimarımız, danıştığımız dostlarımız ve tüm ustalar) elbirliği etmiş, onlar da sevgiyle bize bir ev yaratmak için uğraşıyorlar. Bence evi güzel yapan bu.
Merhaba Bilgi Merhaba Sunay,
akşamın bir saatinde nerden ulaştım sizin sayfaya gerçekten bilemiyorum (geriye doğru izini sürebilirim tabii, ama şimdi çok tembelim ve bunu yapmayacağım 🙂
Birkaç ay önce Oya, Uygar’ın sizin için ayırdığı bir takım kitaplarının fotokopilerini çektirip geri getirmem için bana verirken, sizin planlarınızdan bir iki kelimeyle söz etmişti. Şimdi “kucukevim” karşıma çıkınca çok sevindim.
Ben de 2 yıllık hayalimi sonunda gerçekleştirmekteyim. Mart’ta 16 yıldır Ortaköy’de oturduğum 2,5 katlı ahşap (bağdadi) evimi sattım. 3 aylık toprak arama macerası sırasında, arkadaşım Mahir’le geçici olarak Gümüşdere’de bir evde kaldık ve Haziran sonunda aynı köyün merkezine 15 dakika yürüme mesafesinde bulduğumuz 2,3 dönümlük Bahçe’yi aldık. Şu anda 45 metre karelik bir yörük çadırımız var ve yere 2 hasır 1-2 battaniye atıp toprağın üzerinde öylece uyuyoruz 🙂 Greenpeace usulü hayalci ve inatçı tabiatımdan mıdır yoksa “mimarlık yapmayan mimar” olarak ağır yapıları pek sevemediğimden midir bilmem, ben kesinlikle araziye iş makinesi, beton, plastik sokmak istemiyorum ve para olunca bir “saman ev” yapmayı denemek istiyorum. Şu sıra kış gelmeden bunu yapabilir miyiz yoksa çadırın zeminine çakıl ve ahşap paletlerden bir yükselti oluşturup içini de bir kuzine ile ısıtıp kış macerasına öyle mi gireriz ona karar vermeye çalışıyoruz. Kitaplar aldım okuyorum durmadan…
Elektriğimiz yok, bende sizin gibi yenilenebilir enerji seçeneklerini incelemekteyim. Zemin üzerinde ve daha önceki sahibinin yaptırdığı kuyuda su var, onu tahlil ettirip kullanmak niyetindeyiz. “Gri sular” Bahçe’de zaten var olan arıtma bitkilerini besleyecek. Marangoza yaptırdığımız “kuru tuvaletimiz” hazır, su yerine talaşla çalışıyor 🙂 Amacım, geçen Mart’ta Yunus Emre Çiftliği’nde Steve Read’in Permakültür kursunda öğrendiklerimi (özellikle “Food Forest” uygulaması çekici geliyor) ve Fukuoka’nın Doğal Tarım ilkelerini (toprağı işlemek, gübrelemek, yabani ot mücadelesi, pestisitler yok) olabildiğince hayata geçirmek…
Lafı uzattım. Gelişmeleri ben de sizin blogdaki gibi yakında ayrıntılı bir biçimde anlatmaya çalışacağım çok kişisel, amatör ve deneysel bir websitesi başlattım, ama henüz duyurmadım çünkü çok eksikleri var. Sizinkinde pek çok yararlı bilgi ve deneyim birikmiş; elinize sağlık. Küçük evinizde de güle güle oturun. Ayrı ayrı tanımış olduğum sizleri fotoğrafta birarada görmek de hoş oldu. Umarım bir gün yüzyüze de görüşürüz. Kolaylıklar ve sevgiler 😀
sevgili Melda, teşekkür ederiz. “hafif evin” için şimdiden yolun açık olsun. Hikayesini, plan ve uygulama aşamalarını izlemeyi çok isteriz. sevgiyle, bilgi & sunay
Sevgili Bilgi ve Sunay,
Haftasonu New York Times’da da geri dönüşebilir malzemelerden yapılmış evlerle ilgili bir makale ve slıdeshow var.Texaslı Dan Phillips amca şimdiye kadar topladığı malzemelerle 14 ev yapmış. Ev yaparken koşul ev sahibinin de yapım sürecinde yardım etmesi, imece usulü bir nevi. Bizim ilgimizi en çok çeken hayvan kemikleri de kullanıyor olmaları. Slıdeshow başlığı. The Recycled Houses, yayımlandığı tarih 2 Eylül 2009. Makale adı One Man’s Thrash.
Sevgiler
muhteşem! İlham verici… Teşekkürler paylaşım için Nurcan.
Merhabalar,
Çalışmalarınızın geri kalan kısmında size ve ustalarınıza kolay gelsin. Tahminlerim evinize taşindiktan sonra da birçok değişikliği biraz daha çaba ile yapabileceğinizdir. Ancak su kullanımı açısından “gri su” ve “yeşil su” kullanmayı düşündünüz mü?
Saygılar
Sevgili Cemre,
Iyi ki sordun. Aslında bu konuda da bir yazı mı yazmalı!
Gri su (atık su kullanımı) ve yeşil su (yağmur suyu hasatını) kullanmayı düşündük. Özellikle lavabolarda kullanılan suyun sifonlara veya bahçe sulama tanklarına gönderilmesi yapılabilecek en basit şey. Henüz bunu entegre etmedik, ancak yapılabilir. Kesinlikle daha fazla düşünmeliyiz bu konuyu.
Yeşil su veya yağmur hasadına gelince, epey araştırdık ve hatta bunu hazır yapan firmalar da bulduk. Ancak, bölgede su kıtlığı değil, suyun bolluğu var. Hemen 6-7 metreden yüzey suyu çıkıyor. Evsel kullanım için yağmur suyunu hasat etmenin maliyet-etkin olmadığı kanaatine vardık.Yağmur suyu toprak-çakıl içinden geçerek, süzülerek yer altına ulaşıyor. Ve biz de gerektiğinde doğanın bize sunduğu ve bedava depoladığı suyu kullanabiliyoruz. Ancak tabi bolca değil, tasarruflu olarak. Böylece, yağmur suyu için bir tanka ihtiyaç olmuyor. Ancak, yağmur sularını çatıdan oluklarla alarak bahçe sulama için kullanmak belki yapabileceğimiz iyi birşey olabilir.
Ayrıca, su arıtımında, sazlıkla doğal su arıtımı çok hoş bir icat 🙂 Ancak, burada eğim hiç yok. Dolayısı ile suyu ancak pompalayarak arıtma alanına iletmemiz gerekiyor. Bu da iki kişinin atığını arıtma fantazisi için gereksiz bir enerji sarfiyatı gibi geldi. 5 metre altımız çakıl ve altı da su. Dolayısı ile doğanın arıtım gücüne güveniyor ve onu yormamak için evimizde deterjan dahil kimyasal kullanımından kaçınıyoruz.
Sen ne önerirsin?
Bu konuları bir kez daha düşünmeye yönelttiğin için teşekkürler.
Yağmur suyu konusunda söylediklerin su sıkıntısı çekmeyeceğinizin güvenilir kanıtı. Eğer fazla yağan yağmurun evinizin çevresine de zarar vermeyecekse sorun yok. Eğer ‘yeşil çatı’ uygulaması düşünseydiniz, yapı için tehlikeli olabilecek yağışlar için de bir önlem almış olurdunuz. Ancak verdiğin koordinatlardaki yağış rejimleri ile ilgili veri bulamadım açıkçası. (41. boylam’ a özel bir çalışma gözüme çarpmadı.)
Ancak yükseklik farkı arayışınız olursa, çatı en doğal yükseklik farkını size sağlayacaktır. Yağmur suyunun bir kısmını alt seviyede kalan, musluk ve sifonlara destek olarak kullanmak zor olmayacaktır. Sadece musluktan akan suyun basıncı ile ilgili bazı hesaplamalar gerekebilir. Sifon için böyle bir sorun yok.
sevgili dostlar,
barınağımı yaparken düşlediğim yaşamı gerçekleştireceğim yerdeki ekolojik varlıkları kullanarak değerlendirmeyi düşünüyorum . Şimdiden başlangıç kulübemi ve kalıcı evimin projelerini tamamlayıp uygulama maketlerini yaptım. çevre ormanların bana sunduğu meteryallere uygun mobilyaların yapımı için gerekli el aletlerimi stoklamaya başladım.
çocukluğumda keçi çobanlığı yaptığım bu eşsiz yerde binlerce yıllık varlıklarını sürdürdükleri anıt ağaçlar ve kökleri antik firiglere uzanan yaşam izleri var.
Sevgili Veysi Bey, hazırlıklarınız bile bize heyecan verdi. Siz tam doğal bir ev yapma yoluna girmişsiniz ve imrendik gerçekten.
Yolunuz açık olsun; bizi habersiz bırakmayın bu yollarda.
merhabalar,öncelikle elınıze ve yuregınıze sağlık bu sekılde bır paylasımda bulundugunuz ıcın.Yenı evınızde mesut ve bahtıyar bır sekılde oturmanızı temennı ederım.Ben uzun yıllar uluslar arası tıreyler soforlugu yapmıs vede ıstanbulun yoruculugundan sıkılmıs bır emeklıyım nıyetım balıkesır taraflarında boyle bır ev yapıp oralara gocup hayatımın gerı kalanını orada gecırmek. Sızden ricam bu evın burut malıyetı sıze neye maloldu cevabınıza simdiden cok tesekkurler ve saygılar
Aslan Bey, öncelikle teşekkürler. Mail adresinize maliyetle ilgili bazı bilgileri ilettim. Bloga, daha ileri bir aşamada, inşaatın maliyet ana kalemlerine ilişkin bir yazı eklemeyi düşünüyorum.
Size Balıkesir’deki yuvanız için şimdiden kolaylıklar dilerim. Yapımı ve içinde yaşamı keyifli olsun, inşallah.
Bilgi ve Sunay merhaba,
Uzun süredir sizleri izliyoruz. 4(aslında 7) ay önce aldığımız arazide, kendimize doğal ve sağlıklı bir yapı yapmaya karar verdik. Araştırma süresi çok uzun sürdü, fazla uzatmamak için kerpiçleri aldık ve bugün araziye indirdik. Bayramdan sonra başlamaya kararlıyız. Siteniz, bizim için çok faydalı ve yönlendirici oldu. Konuyla birhayli zaman harcadığımız için, çevremizden de sizin gibi bir paylaşım sitesi yapmamız öneriliyor, biz de istiyoruz.
Lafı fazla uzatmayayım, ahşap malzeme konusunda sizin gibi, çıkma ahşaplar kullanmayı çok istiyoruz. Fahri ile konuştum, ancak, özellikle zemin döşemesi gibi yerlerde, düzgün malzeme temin edebileceğimizden tereddüt ediyoruz. Bu konuda yorumlarınız bizi çok rahatlatacak. Kapı, pencerelerde, mutfak dolaplarında da eski ahşap mı kullanıyorsunuz, uygun malzeme bulabiliyor musunuz?
Kolay gelsin, evinizde mutlu olun.
Birol – Funda
Sevgili Birol ve Funda,
Öncelikle teşekkürler.. Çok sevindim tecrübelerimizi işe yarar bulduğunuza.
Eski ahşabı istediğiniz her yerde kullanabilirsiniz.. Mutfak dolaplarında, tavanda, yer döşemesinde, lentolarda, merdivende, eşiklerde… Yer döşemesinde çıkma ahşap yetmeyince bir miktar kuru yeni sedirle takviye ettik. Aslında, eski yer döşemelerini alıp aynen evde kullanmayı istemiştik, ancak hiç işlemeden kullanılabilir nitelikte çıkma ahşap bulamadık. Ama ne yaptık, yettiği kadarı ile eski kütüklerden döşemelik ahşap kestirdik. Gayet de güzel oldu. Sadece reçine akmadığından emin olun.
Pencere doğramalarında da kullanılabilir, ancak çok önermiyorum. Biz preslenmiş özel dişbudaklarla pencereleri yaptırıyoruz (halen atölyede). Pencere işini bu konuda uzman ustalara bırakmakta fayda var. Tercihen sadece pencere doğrama yapan bir atölye ile çalışın. Samsun size uzak değil ise, ustamız Abdullah Bayram’ı öneririz. Abdullah Usta Türkiye’nin her yerine iş yapıyor; nerde iseniz oraya da yollayabilir. Bu taraflara gelirseniz bize uğramanıza da çok memnun oluruz.
Bu arada, Fahri‘den ahşap alırken muhakkak anlayan bir usta ile beraber gidin ve tek tek seçin ahşaplarınızı.. Bir de içinden çok çivi çıktığını hesaba katın. Bunları işleyecek olan ustanızın sizin nazınızı çekecek hatır şinaz biri olması çok önemli ve ona da hakkını vermekten çekinmeyin. Hakikaten eski ahşapla çalışmak bilen için hem bir keyif hem de bir o kadar da zor.
Yolunuz açık olsun, sevgiyle.
Yani Beyefendi. Ne diyebilirim ki? Eşinize ve size bu bilgi paylaşımızdan dolayı teşekkür etmek dışında ne yazılabilir, ne söylenebilirki? Zevkle okudum satır satır. İzledim çok sevilen romantik bir eski aşk filmi gibi resimlerinizi. Hele o evin her aşamasını? Sanki oğlum Yiğit Cem yada kızım Elif Ceren in büyümesine benzettim. Doğdu, yürüdü, anne baba dedi der gibi.. Temel kazıldı, taş örüldü, kiremitler döşendi. Anlatamam. Anlatılmaz bu duygularım. Ama eminim ki siz beni anlarsınız.
Tabiki nerden, neden incelediniz bizim sitemizi diyeceksiniz haklı olarak. Ben küçük bir turizm işletmesi yapımına başlıyorum Milas/Ören de. O yüzden araştırma yapıyordum nette. Taşmı, yığmamı, ateş tuğlasımı diye. Öyle rastladım sitenize ve çok mutlu oldum.
Şimdi yardım istiyorum sizden. Bu yatırım konusunda bana yardım etmenizi bekliyorum sizden. Tecrübelerinizi, bilgilerinizi paylaşmak, önerilerinizi dikkate alarak bir küçük doğa cenneti yaratmak istiyorum. Hazırlattığım projeleri, arsamın yerini, şeklini size yollamak istiyorum. Planladığım ve başlarken son anda vazgeçtiğim (siteniz bunda en büyük etkendir), araştırma yapmam gerektiğine karar verererek ertelediğim yatırım konusunda yardım bekliyorum. Sizin humanist bakışınızla birleştirmek istiyorum projemi. Ve destek bekliyorum sizden.
http://www.orenturizm.com adresinde yerini görebileceğiniz Milas/Ören de bulunan 3600 m2, denize sıfır arsamıza 56 odalı küçük bir otel (aile evi) yapmak istiyoruz. Bu otel ve projeleri görüş almak amacı ile facebooktan da kariavista@hotmail.com da yayınladım.
Kısaca tek katlı duvarları yığma taş, çatısı kremit ve ahşaptan oluşan tek katlı, bir yatak odası ve salon, açık mutfak, banyo dan oluşan 14 apart. Arsanın en gerisine mümkün olduğunca benzer dokuya uygun 3 kattan oluşan 1.Katında 36 m2 lik 8 apart, 2. katında 2 Apart ve 16 oda, 3. katında ise yine 16 oda ve küçük bir toplantı salonunu ve zemin katta küçük bir türk hamamı ve disko bardan oluşan yaklaşık 550 m2 oturum alanlı bir blok. Ortada 9*14 m2 boyutlarında bir havuz. Ve en önde 50 m2 kapalı alanı aynı özellikleri taşıyan kapalı alanının 50 m2 si taş yada tuğladan, kalan 50 m2 si ise sacede ahşap direkler üzerinde olacak ve her yanı açık olucak 100-120 m2 büyüklüğünde bir restoran-bar dan oluşacak bir tesis.
Ve dediğim gibi her konuda yardım istiyorum. Bu çocuğun büyümesi ve adam olması için destek verin istiyorum. Bana aşağıdaki adreslerden yazabilirsiniz.
haydar_karayunlu@hotmail.com
haydarkarayunlu@mynet.com
info@orenturizm.com
Bu arada İzmir de yaşıyorum. Ama 7 yıl öncesine kadar Çorum/Sungurlu da yaşadım. Hemşeri de sayılırız.
Size ve ailenize; bu güzel ve sıcak yuvada, çok uzun, sağlık ve mutluluk dolu bir ömür diliyorum…
Saygılarımla…
Haydar Karayünlü
S.M.Mali Müşavir / İzmir
Haydar Bey,
Fevkalade içten mesajınız için çok teşekkür ederiz. Demek ki, içimizdekileri yansıtabilmişiz günceye ki sizinki gibi bir mesaj aldık; eksik olmayın.
Sizin de projeniz bizi heyecanlandırdı. Size pratikte nasıl yardımcı olabiliriz acaba? Vediğiniz detaylar mükemmel düşünülmüş görünüyor. Belki mimar bulmadıysanız, sizi bizim mimar arkadaşımızla tanıştırabiliriz… Ne dersiniz?
Veya projeniz ilerledikçe sizin paylaştıklarınız ve sorularınız üzerinde yorumlarımızı yaparız… Nasıl uygun görürseniz.
Öncelikle kalben sizi destekliyoruz. Güzel bir işe girmişsiniz. Dilerim hoş ve keyifle devam eder her evresi.
Hürmetler ve selamlarımızla, Bilgi & Sunay
bitince küçükeviniz inşallah güle güle oturun..akvaryumdakiikibalık blogunda resmi olan kuzineyi de koyarsanız sıcacık olur yuvanız.üzerinde de yemekleriniz pişer tabi çok lüks eşya düşünmezseniz..SDS sefer döküm sanayi üretimi İst bahcelievlerde yeri. Alınmış memnun kalınmıştır tarafımızdan..Sizin gibi çevreye duyarlı insanlar çoğalır temennisiyle..
Sevgili Yasemin, Akvaryumdakibalik blogunu ve tusiveyasi blogunuzu ziyaret ettim ve sanırım bundan sonra da izlemeye devam edeceğim. SDS kuzine ve sobaları biz de beğeniyoruz. Şöminemiz yeterli gelmezse muhakkak SDS ile takviye etmeyi düşünürüz. Kuzine de bir hayalimiz. Paylaşım için teşekkür ederim. Yolunuz açık olsun ve karşılaşmak dileğiyle…
Selamlar,
evinizi cok begendim hayirli olsun gercekten harika, özellikle dogal olmasi ve betondan mümkün oldugunca tassarruf edilmesi beni cezbetti.
sorum su statik konusunda profesyönel bir yardim aldinizmi yada hesaplamalari kendinizmi yaptiniz? kisacasi halk dilinde ev depreme dayaniklimi:)?
bi de Kalerifer sistemi (Sömine) ve hava isitma konusunda da detayli bilgi verebilirmisiniz. Benim merak ettigim Isi odasi ve CO2 ayrimi ve tesisati nasil yaptiniz nelere dikkat edildi?
bende bir ev yapmak isiyorum bir kac aydir almanya ve türkiye’deki insaat tekniklerini arastiriyorum, yardimizla daha hizli yol katedecegimi düsünüyorum.
simdiden tesekkür ederim
Teşekkürler Serhat Bey,
Dilerim siz de bu keyfi tadarsınız. İnşaat sıkıntılıdır diyenlere aldırmayın. Sıkıntısız güzellik olur mu hiç. Çok keyifli birşey insanın evini tasarlaması, inşaatına bizzat şahit olması ve katılması.
Mimarımız statik hesabının yapılması gereği konusunda ısrarcı oldu. Birlikte bir mühendise gittik. Ancak mühendisin kendisi, statik hesaba gerek duyulacak bir şey olmadığını söyledi. Girintisi çıkıntısı olmayan, herşey birbiri üzerinde bir bina. Biz de zaten öncelikle mimarsız, mühendissiz bir ev niyetinde olduğumuzdan hiç ısrar etmedik.
Şönine sisteminde, CO2 ayrımı ve diğer detayları biz tasarlamadık. Firma hazır bir sistem getirdi ve kurdu. Ben de sıcak hava ve yanma gazlarını nasıl bir sistem ayırıyor bilmiyorum. Ancak firmadan bilgi alabileceğinizi düşünüyorum. Henüz eve taşınmadığımız için şöminenin ne kadar etkin olduğuna dair birşey söylemeyeceğim. Sanırım bir aya kadar bu konuda tekrar yazabilirim.
Selamlar,
cevap yazdginz icin tesekkürler. tekrar etmeliyim eviniz gercekten cok hosuma gitti gül güle oturun. ben evimin yapimina iki yil icinde baslamayi düsünüyorum. bir süredir yurt disinda kariyer yapma pesindeyim ama yurda dönüste Istanbul (memleketim), sakarya veyahut Bursa’ya dönme niyetindeyim yani deprem riski tasiyan bölgeler. bunedenle 99 depreminden etkilenmis biri olarak evin statigi beni cok ilgilendiriyor.
yurda dönünce kismetse sizinle tanisip evinizi yakindan görmeyi cok arzu ederim. neyse son sorumda su olacak, maliyet hesabi yaparsak (malzeme ve iscilik ayri ayri) kacabaca ne kadar gzden cikarmaliyim sizinki gibi bünye dostu bir yapmak icin. tabiki bende evin insaatinda mutlaka kendimde calisma istiyorum.
tekrar güle güle oturun evinizde bitince bitis fotograflarini yayinlarsiniz umarim sabirsizlikla beklioyrum.
Merhabalar,
Biz istanbulda oturuyoruz ve evimizin bahçesineki yaklasık 14m²lik bir barakayı studyoya cevirmek ıstıyoruz ve en önemlisi ses yalıtımı bildiğiniz gibi. Öğrenci oldugumuzdan pek bi bütçeye de sahip değiliz . Sitede yazılı olan yalıtım tuğlalar tam bize göre ama ne kadar tam fiyatını verebılırmısınız ve sızın önerilerinizi bekliyoruz. Anlıyıcagınız 14m²’lik kapalı kutu bi yer yapmak istiyoruz. Cevaplarınızı sabırsızlıkla beklıyoruz. iyi günler bu arada evinizde güle güle oturun inşallah 🙂 .
Sevgili Oğuz,
Halihazırda bir baraka var ve siz onu stüdyoya çevireceksiniz diye anlıyorum. Bu durumda izotuğlalar yalıtım için uygun olmayabilir. Bunlar sıfır inşaatta düşünülebilecek tuğlalar. Yine de fiyat ve öneri almak için Kudret Tuğla’dan Gökhan Görçiz’i arayabilirsin: 0236 312 20 83.
Mevcut bir bina/ odaya ses yalıtımı için uygulanabilecek pek çok ürün var. Ancak doğal bir malzeme kullanmayı tercih ederseniz, mantar ve kauçuk birleşimi olan ürünler var. Teknor Genel Müdürü Davut Akyüz size yardımcı olabilir. Telefonu 0532 457 33 14. Biz ses yalıtımı yapmadığımız için bu ürünlerin fiyatlarını bilmiyorum. Dilerim yardımcı olabilmişimdir. Size de keyifli çalışmalar.
Peki cardagı yıkıp en baştan yapsak nasıl olur ? tabiki daha sağlıklı olucaktır ancak fıyat acısından nası olur?. Tekrar teşekkürler.
çardağa kıyacaksınız yani… bu kadar kolay gözden çıkardığınıza göre pek de ortada işe yarar birşey yok- mu? istersen bana bir/kaç fotoğraf yolla: bilgibulus@gmail.com
Merhaba ;
Ben Bursa dan yazıyorum .Yeni bir araziye çevre duvarı ve çilflik araştırması yaparken sitenizi gördüm . Oldukça yardımcı olan , açıklayıcı ve samimi bir site yaptığınız için teşekkür ederim .
2 tane sorum olacak müsait olunca bana yanıtlarsanız sevinirim .
email gurtoplar@gurtoplar.net
1- 21,5 cm x 10,5 cm x 6,5 cm ebatlarındaki tuğlaları çift sıra + 5 cm boşluk + teksıra ördük dediniz. Kalınlık 6,5 cm X 3 = 19,5 cm tuğla yapıyor ara boşluk 5 cm ilave etsek 24,50 cm ediyor . 37 cm duvar kalınlığını nasıl elde ettiniz diye sormak istedim . Bilgi verirmisiniz.Kalınlık 6,5 değil 10,50 mu acaba ?
2- Resimlere baktım . Betonarme bir taşıyıcı yok sanırım . Tüm yükü tuğla kolonlara verdik sanırım değilmi ?
Temel bağlantısıni tuğlaların sadece temele harçlamı bağladınız – yoksa herhangi bir demir bağlantı belli yerlere kullandınızmı ?
Teşekkürler
Serkan Bey, çok hoş sorular 🙂 sırasıyla cevaplayayım: 1- evet, tuğla kalınlığı 10,50 (yükseklik 6,5) ve 2. evet bina tuğlalar üzerinde duruyor.. Bu yüzden “yığma” tabir ediliyor. Demir bağlantılar sadece beton ile atıldı. Bunlar da temel hatılında ve teras tabanında var sadece. Çevre duyarlı çiftlik yapımınızda kolaylıklar ve keyifler diliyorum.
Selamlar;
Birkaç gündür güncenizi büyük bir dikkatle ve zevkle izliyorum.
Şu sıralarda bende mustakil bir ev yapmaya karar verdim.Ancak en az sizin evinizin büyüklüğünde ve aşağı yukarı benzer malzemeler kullanarak yapılabilecek böyle bir evin yaklaşık maliyeti ne kadar olacaktır? Bu konuda bana işe başlamadan önce bilgi verirseniz sevinirim.Böylece daha gerçekçi bir maliyet hesabı yapabileceğimi düşünüyorum.
Şimdiden teşekkür ediyorum.
Saygılar.
Akın Eryürekli
Akın Bey, Öncelikle teşekkür ederiz. Dilerim siz de bu keyfi tadarsınız.
Evin kaba inşaatı normal bir inşaatın yer yer 2-3 katı maliyetli oldu. Öncelikle tuğla masrafımız alternatifi olabilecek gazbetona göre iki katı oldu; duvar işçiliği uzun sürdü ve bu orantıda standart bir inşaatın 3 katı masraflı oldu. Kaba bir hesapla maliyetleri m2′ye 1000 TL olarak düşünebilirsiniz. Sizin de yolunuz açık olsun, keyifle evinizi inşaa edin ve güzel günlerde oturun.
Merhaba nasılsınız? Sizin ‘küçükevim’ adlı paylaşımınızı görünce o kadar mutlu oldumki. Anlatılamaz. Ben ortakaradeniz doğumluyum, ve Ankara’da yaşamaktayım. Emekli olduktan sonra daha çok araştırma yapıp, yaşam yerlerimizi nasıl doğal ve küresel ısınmanın olumsuz etkilerinden koruyabilir, nasıl su, elektrik gibi konularda bireysel çalışmalarla, kendi yaşamımı kolaylaştırıp,nasıl katkılarda bulunabilirize odaklandım. Bu sayfanızı face sayfam da paylaşabilir miyim izin verirseniz. Selam Saygılarımla Hatice Durak
Hatice Hanım, teşekkür ederim. Çok memnun olurum tabi paylaşırsanız facebook sayfanızda. Dilerim başkalarına da ilham oluruz. sevgiyle.
Yanıtınız için çok teşekkürler. Sizin güncenizi okurken, çatıdaki yağmur oluklarından akan suyu kullanmaya ‘yeşil su’ diye tanımlama yapıyordunuz ya, bu bana çoook önce babaannemin bir anısından bu yana bunun kullanabilir olduğu düşüncesini getirdi aklıma. Sanıyorum 1914 ve sonrası Ünye’de babalarının mapusluğunda onu ziyarete gittiklerinde, misafir oldukları evde böyle bir oluşuma tanık olduğunu anlatmış bana, anılarını yazdırmıştı dönem dönem. Çatıdan akan sular hemen saçağın altındaki yalaklara akıyordu , adam (evin sahibi) elini ayağını o suda yıkadı sonra içeri girdik diye bir bilgi sunmuş. Siz de bunu sanıyorum Bafra’da idi değil mi eviniz, orada yapmışsınız. Anladığım kadarı ile de büyük fıçılar kullanıyorsunuz. Ben de tam bu noktada fikrinizi almak istiyorum, yağmur sularını daha uzun vadede kullanım için nasıl bir düzenek oluşturmalıyız? Çok düşündüm , doğrusu işin içinden de çıkamadım. Bulunduğum bölge artık eskisi gibi yağış da almıyor. Nerede ise İç Anadolu gibi yağış almamaya başladık. Su sorunumuz, yanlış kullanım nedeni ile de had safaya geliyor yazın. İleri bir dönemde de eski sarnıçlar gibi düzenekler oluşturma durumunda kalıp,, içme suyunu da yağmur sularından kullanacağız endişesi ile, acaba daha daha yağmur sularını toplama yöntemleri mi geliştirsek diye düşünüp duruyorum, arpacı kumrusu gibi! 🙂 İşim zor anlayacağınız. Özellikle de şimdiki zamanda; atık suları hem bahçe sulamalarında hem de sifon çekmeme adına ; tuvaletlerde nasıl bir düzenek kurarak yararlı hale getirebiliriz? Kimbilir siz bunları da çözmüşsünüzdür şimdiye değin. Paylaşımlarımız olsun dileklerimle.
Hatice Hanım,
Yağmur suyunu henüz biz toplamaya başlamadık. Blogda gördüğünüz fotoğraf bizim evden değil, internette bulduğum bir fotoğraf. Ancak Aklımızda olan, çatıdan gelen oluğu bir plastik fıçıda toplamak ve bahçede kullanmak.
Yağmur suyu hasadı ile ilgili bilgi veren birkaç web sitesini sizinle paylaşmak isterim. Dilerim biraz yardımcı olur:
ilki Birleşmiş Miletler ve Coca Cola’nın birlikte finansa ettikleri bir örnek proje: Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bir köyde denenmiş. Detaylı bilgi için tıklayın.
Ikincisi özel sektörden bir uygulama. Ertem Sıhhi Tesisat’ın bir uygulaması: Bilgi için tıklayın.
Son olarak da iki blog sayfasına yönlendirmek isterim sizi:
Alternatif Yaşam
Etrim
Merhabalar,
Sitenizi bulunca tüm detaylarıyla inceledim ve bu güne kadar burnumda tüten bağ evi projem için başlangıç yapmaya karar verdim.
Özetle İznik’te iki dönüm bir zeytinliğim var ve oraya küçük bir bağ evi yapmak gibi bir de hayalim var. Ama işin gerçeği nereden ve nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Bu noktada ciddi anlamda desteğe ihtiyacım olduğunu gördüm ve çala kalem size yazmaya karar verdim.
Özellikle su basmanı ve temel inşaatı konusunda detay bilgiye ve uygulama görsellerine ulaşamıyorum. Amacım yarısı yer altında kalacak şekilde evin altına kendim için bir marangozhane inşaa etmek… bu noktada kusursuz bir temel/su basmanı inşaası şart!
Bu doğrultuda beni bilgilendirebilir veya yönlendirebilirseniz minnettar kalırım.
Saygılarımla, Orkun Komut
Orhun Bey,
Bu konuda sizin de dediğiniz gibi çok ciddi bir desteğe ihtiyacınız var. Özellikle de kullanımlı bir temelin kusursuz olması gerek. Duvarlarının neme karşı korunmuş olması şart.
Sizi yanlış yönlendirmek istemem. Bizim de temelde hatalarımız oldu. “Şimdi olsa” yazımızda değindiğim gibi, aslında temelin içini boş bırakıp, havalandırma yapmak temel için daha sağlıklı olacaktı. Dolayısı ile size de yanlış öğütler vermek istemem. Bence bu konuda bir değil birçok inşaat mühendisi ile konuşun. Neden bir değil, çünkü birinin söylediğini diğeri ile karşılaştırmanız gerek. Kesinlikle size anlattıkları yöntemler aklınıza gönlünüze yatsın. Çözümünüz basit anlaşılır ve uzun ömürlü olsun. Piyasadaki su yalıtımı için kullanılan ürünlerin çoğu maalesef çok zayıf çıkıyor ve 10 yılda sizi üzmeye başlıyorlar.
Biz temelde kullanım alanı düşünmedik ve bu alanda bir araştırma yapmadık. Aslında sizin için birşeyler bulmak isterdim. Bulursam da emailinize doğrudan bilgi göndereceğim. Ancak şu anda sadece danışın, araştırın ve emin olmadan temeli atmayın diyebiliyorum sadece.
Kolaylıklar dilerim, yolunuz açık olsun. Bilgi
Orkun Bey, Bu gec bir cevap olabilir ama yine de vereyim. Ben su ile cok ugrastim ama sonunda (3. yapida!) cok memnun kaldigim bir marka buldum: Tyvek. Birkac cesidi var ama duvar icin olani su basmanin icine koydurdum (betonu ayni gun icinde iki kat olarak yaparak). Ayrica duvarlari icerden su gecirmeyen bir malzemeyle kapladim. Evet, kendim yaptim cunku satan bayan kolay suruldugunu soyledi, fircayla surersiniz dedi, halbuki bayagi yogun bir siva kivagimnda ve cok zor karistirilan ve calislan bir malzeme oldugu bir aksam ustu balarken ortaya cikti. Bu da cok, cok iyi cikti. Bir karis buyuklugunde onsuz kaldi ve su aliyor, sarardi. Ismini bilmiyorum ama bir ara aldigim yerden ogrenebilirim. Ayrica cok iyi bir drenaj (cakilla) tavsiye ederim. Sadece yagmura karsi degil tahminen depreme karsi dayanikliligini da artirir.
Mimar degilim, yaparak (yorularak, terleyerek) ogrendim. Sonucta mantik ve yaraticilik onemli. Usta dinlememeyi bilmek de!!!
Baslamaktan cekinmeyin. Ben yapabildiysem siz de yaparsiniz!
Sally
Tekrar teşekkür ederek başlamak istiyorum yazıma. Etrim başlıklı yazı bana oldukça bilgi verdi, kafamdaki soru işaretlerine paralel. Evet su sarnıçları küçük bir ayrıntı olarak hep düşüncemde vardı vardı ama bunun yapılabilirliğini okumak daha bir netleşmeme neden oldu. Bir de kapitali bulup buluşturur isem kim tutabilir ki beni. 🙂 İran ya da diğer ortadoğu ülkelerinden birinde de yer altı sularını çakıl taşlı bir ortamda kanallarla getirme işleminden söz eden bir belgesel izlemiştim, tam adı yok şu an aklımda ama, o tür bir düzenek kullanmak içilebilir kılar belki toplanan yağmur sularını da diye düşündürmüş idi beni.. Ama araştırmadan ayakları yere basmıyor bu tür olasılıkların. Size de kolaylık diliyorum.
doğu anadolu bölgesinde kerpiçten yapılmış bir evin ısı yalıtımı nasıl sağlana bilir?
Merve Hanım, kerpiç evin yalıtımı yüksek olmalı. Ancak eski ise bazı hasarlar dolayısı ile yalıtım değeri düşmüştür. Bir de Doğu Anadolu’nun zor kış koşulları için kerpiç evin duvarlarının çok kalın olması gerekiyor.
Ne yaparsanız yapın, kerpiç gibi doğal bir malzemeyi doğal olmayan bir başka malzeme ile yalıtmaya çalışmayın. Bence yapılabilecek şeylerden biri duvarları içten sıvamak; ama neyle? nerim saman, çamur ve kireç karışımlı bir sıva (oranları konusunda yerelde, yaşlılardan bilgi alınabilir) kullanmak. Kesinlikle çimento katılmasını önermiyorum.
Bu sıva içindeki saman ve toprak karışımı ile ısı tutumunu yükseltirken evin nefes almasını sağlayacaktır. Bilemiyorum bu yeterli olur mu? Evin fotoğrafları varsa ve duvar kalınlıkları, isterseniz bilgibulus@gmail.com adresine yazabilir ve fotoğrafları yollayabilirsiniz.. Belki görerek biraz daha yardımcı olabilirim. Sevgiler, Bilgi
blogunuzun yıldönümü kutlu olsun,ancak; epeydir yazmıyorsunuz, yeni yazılarınızı merakla bekliyoruz. sağlıcakla kalın.
Mehmet Bey, blogumuzun yıldönümünü kutlayan ilk kişi oldunuz 🙂 çok teşekkürler. Hakikaten 1 yıl dolmak üzere. Geçen yıl bu sıralar usta arayışlarındaydık. Seçtiğimiz tuğlalarla yola çıkacak usta bulamama riski ilk o zaman ortaya çıkmıştı. Ah ne günler. Bir yıl kimine yavaş kimine hızlı geliyor. Taşla çalışanlar için hızlı, tabi betonarmeciler için oldukça yavaş oldu inşaat.
Kıştan beri epey uzaklardayım. Kışla ilgisi yok. Evimiz henüz eksikleri de olsa bizi ağırlamaya hazırdı. Ancak bazı kısa dönem işler için uzak kalmamız gerekti. Sunay kış va baharda kısa kısa ilgilenebildi; ben ise Temmuz sonlarını bekliyorum eve taşınmak ve devam etmek için.
Ilginize teşekkür ederiz tekrar. Sevgiyle, Bilgi
NE YALAN SÖLİYİM SİZİ KISKANDIM DOĞRUSU ALLAH NAZARLARDAN SAKLASIN MUTLU MESUT Bİ HAYAT SÜRERSİNİZ İNŞ. İÇİNDE . BENİMDE EN BÜYÜK HAYALLERİMDEN BİRİDİR KENDİ EVİMİ YAPMAK BEN TOMRUKLARDAN YAPMAYI PİLANLIYORUM 🙂 UZAK OLMAYAN BİR GELECEKTE BENDE PAYLAŞMAYI DÜŞÜNÜYORUM TECRÜBELERİMİ
merhabalar,
Öncelikle eviniz hayırlı uğurlu olsun, uzun süredir blogunuzu takip etmekteyim. Taşndığınızı görüncede hayırlı olsun demek istedim. Sizler bu bloğu yayınlamakla bizim gibi şehrin içine sıkışmış,gölgelerinden güneşi dahi zorlukla gördüğümüz yüksek yüksek sitelerde, trafik keşmekeşliğinde , iş stresleriyle uğraşırken bir nebze olsun içimize su döktünüz. Aslında alışılmışlıklardan sıyrılamadığımızdan bu kaosun içindeyiz. Umuyorum sağlığımızdan ve hevesimizden olmadan sizler gibi yeni bir yaşama başlayabiliriz hoşcakalın
Teşekkürler Ferhat ve Teşekkürler Ufuk. Bizlerin de ötesine geçebilirsiniz. Bizimkinde de çok eksikler var. Ancak olduğu kadar diyelim 🙂
merhabalar,
güncenizi takipe devam ediyorum.Epeydir bi yazınıza rastlayamadık,umuyorum herşey yolundadır.Daha evvel konusu geçtiği üzere benim de epeydir niyetlendiğim ev yapımının proje aşamasına gelebildim.Sizlerin deneyimleri ışık tuttu. Size birkaç sorum olacak,
evin içinde pres tuğlanın sıvasız haldeki yerlerinde toz tutma ,soğuk-sıcak geçişlerde terleme yine dış cephede yağmurda su izi gibi sorunlar oldumu veya iç te bi koruyucu vernik uyguladınızmı
Bir diyeride duvar üstündeki ahşap lento ile çatı kirişleri arasındaki ısı yalıtımını nasıl sağladınız ve memnunmusunuz
görüşlerinizi bildiriseniz sevinirim
Hoşcakalın
Ferhat Bey, haklısınız ihmal ettim siteyi bir süredir. Kış bitmeden muhakkak küçük evimin kış hallerini yazacağım.
sıvasız pres tuğlada terleme olmadı. Dış cephede yağmur izi bir süre tuzlanma ile oldu, ancak yağmur tuzu da bir süre sonra alıp götürdü şu anda pırıl pırıl duvarlarımız. İçeride yine sıvasız duvarlar toz, örümcek ağı tutmada çok başarılı! Özellikle yazın bunların bir kısmını görmezden görmeye alışmanız gerekiyor. Eğer titizseniz ve sinek kaydı duvarlar istiyorsanız sıvasız pres tuğlalar size göre değil. Ancak elektrikli süpürge kullanıyorsanız, bunlarla mücadele de gününüzün bir parçası oluveriyor. ve dediğim gibi, örümcek ağlarının tazelerini bırakmanız da evin diğer böceklerini kontrol altında tutmak için iyi bir motivasyon.
Koruyucu vernik kullanmadık, iç duvarların bazılarında kireç badana uyguladık. Çok memnunuz; hem görünütü olarak, hem de sağlıklı olması açısından çok iyi. Ama tabi çok az döküntü yapıyor.
Çatı kirişleri ve lentolar arasındaki ısı yalıtımı sorunuzu anlamadım. Çatıya yaydığımız mantar izolasyonla ilgili değil sanırım sorunuz… Acaba açabilir misiniz. İsterseniz bilgibulus@gmail.com adresini de kullanabilirsiniz.
Merhaba Bilgi ve Sunay,
Tesadüf buldum sayfanızı.
Biz de Karaburun’da yapacağımız ev için alt yapı çalışmalarına başlamak istiyoruz artık. Artık gideceğim buralardan. Ankara’lıyım, Zonguldak Ereğli’de çalışıyorum.
Kendi evimizi kendimiz yapmak istiyoruz elbet, ancak işi bilen bir ustanın yanında amelelik yapmak olur bizimkisi ancak. Ustalarınızdan memnunsanız onlara nasıl ulaşabileceğimizi de öğrenebiliriz değil mi?
Yaptığınız işleri detaylı anlatmanız, bizim gibi kendi işini kendisi yapacak olanlara yol gösterici olacaktır.
Emeğinize sağlık. Güle güle oturun evinizde.
Saygılar
Tülay hanım, ustalarımızdan çok memnunuz. Özellikle pres tuğla düşünüyorsanız usta önemli. Ancak Karaburun’un doğal mimarisi taş; belki daha uygun olur sizin için; Izmir’de taş ustası bulmak mümkün ancak elbette karşılığı maliyetli. Yine de imkanınız varsa belki taş duvar düşünebilirsiniz. Bizim ustalara ulaşmak isterseniz, bana bir mail atın size iletişim bilgilerini ulaştırayım: bilgibulus@gmail.com
Merhaba tekrar,
Karaburunda doğal örtüye uygun taş ev yapmak lazım. Ancak taş ustası, iyi bir taş ustası henüz bulamadık. Bacayı da örecek duvarı da. İlerleyen zamanlarda buluruz belki. Yerden bir kısmı taşla başlayıp tuğla ile devam eden, mavi pancurlu beyaz badanalı küçük bir ev de olur.
Şimdiden çalıştırdığı ustalardan memnun olanlardan ustalarının gelip gelemeyeceğini öğreniyor bir altyapı oluşturmaya çalışıyoruz.
Ahşap ustasına da ihtiyacımız olacak. Çünkü taş+ahşap veya tuğladan da yapsam ahşapla bütünleşmiş bir ev hayal ediyoruz. Kiriş ve kolanlarda mümkün olduğu kadar ahşap kullanmak, evin içerisinde ahşap tavan kirişleri, kapamaları görmek istiyoruz. Belki KAraburundan bile bulacağız ama henüz kimseye ulaşamadık. Tanıdık, iyi referans verebilecek birilerinden ustaya ulaşmak daha mantıklı geliyor. Tabii ustalar da kabul ederse, birlikte gitmek isteriz.
Tamam, usta bilgileri için size ulaşırım.
Teşekkür ederim ilginize.
Yazılarınızı takip edeceğim bundan sonra.
Saygılar
Hayalinizi hayata geçiriyor olduğunuz için tebrikler. İlerde deneyimlerinizi çocuklarla bir atölye çalışması şeklinde paylaşmak isterseniz bir haber edin lütfen.
Sevgiler
bizim henüz bir evimiz yok ama tıpkı sizin ki bir ev düşlüyoruz ve umuyoruz ki gerçek olur ..
Bizim henüz bir evimiz yok ama tıpkı sizin ki gibi bir ev düşlüyoruz.. hayallerinizi gerçekleştirebilme cesaretinizden ötürü tebrikler..
Merhaba,twitter aracılığı ile blogunuza yeni rastladık..Bizler İzmir-Ormanköy’deyiz ve Butik Çiftlik olarak öyle bir tadilat sürecinden geçtik ki başlangıçta yazılarınızı asla okuyamayacağımı sandım:) Deneyimlerimizi paylaşmak isterdik ama bir süre “nereden başlasak da anlatmayı yıllara sığdırsak” diye bir düşünelim 🙂 Güle güle oturun,selamlar..
Sloganımız:”Tadilat Bitmez!” 🙂
Sn.Buluş merhabalar,
Öncelikle gerçekleştirmiş olduğunuz başarılı proje ve azim nedeniyle sizi kutlamak istiyorum.
Ben ve eşim, kısa bir süre önce sizin projenize benzer biçimde bir taş ev yapmaya karar verdik.Ancak ne var ki; ne benim ne de eşimin bu konuda bir uzmanlığı yok.
Şu etapta, amazon.com’dan temin ettiğim bazı kaynakları inceleyerek, best practice’leri değerlendirerek mümkün olduğunca fazla detayı öğrenmeye ve genel bilgiye erişmeye gayret ediyoruz.
Bu konuda, tecrübelerinizin faydalı olacağına inanıyoruz.
Şayet mümkünse, projeniz esnasında en çok hangi noktalarda güçlük çektiğinizi, bu çalışmayı kaç kişi ile gerçekleştirdiğinizi, herşey dahil olmak üzere (kırılımlı verebilirseniz çok daha faydalı olacaktır) ne kadar mal olduğunu,özellikle temel,yalıtım ve gerekli izinlerin alınması konusunda nasıl bir yol izlediğinizi paylaşabilirseniz memnun oluruz.
Sizden destek bekliyor, en iyi dileklerimizi gönderiyoruz.
Arife – Gökalp SÖZEN
Sayfanizi, sömineler konusunda bilgi araken bulduk. Bizde kücük bir evimiz olsun istiyoruz, planlarimiz cizildi, SIT alaninda oldugu icin son teknik izinleri aliyoruz, sanirim, umarim, insallah, bir iki ay icinde insaata baslayacagiz.
Keske, demeden önce bilgi edinmek icin, internet sayfalarinda geziyoruz, itiraf etmeliyizki, tam da aradigimiz sayfayi siz yapmissiniz, tesekkürler.
Simdi keyifle sayfanizi okumaya baslayacagiz.
Olasi sorularimizda sizleri rahatsiz edersek lütfen hos görün.
Evimizi Eski Datca’da yapacagiz.
Biraz bilgi edinmek isterseniz : http://villalapideum.blogspot.com/
Hülya ve Gökhan Özkan
Gökhan Bey, Villa lapideum sitesinden görebildiğim kadarı ile siz de inşaatın sonuna gelmişsiniz… Keyifle oturmak nasip olsun.
Sevgiler. Bilgi
Merhabalar,blogunuzun her köşesini heyecan ve merakla okudum.deneyimlerinizi paylaştığınız için teşekkürler.enkazcı fahri adlı beyfendiye başka bir numaradan ulaşılabilir mi? Zira bu numara kullanılmamakta,bilgilendirirseniz çok mutlu olurum.şimdiden teşekkürler.
Teşekkür ederim Kenan Bey. Memnun oldum. Enkazcı Fahri’nin numarasını vereyim: 0541 2210637
Ne güzel, ne güzel 🙂 iyiliklerle güzelliklerle yaşayın bu sevimli evinizde…
Blogunuzu zevkle inceledim. Yaptıklarınızı detayına kadar insanlarla paylaşmanız çok anlamlı. Bir çok insanın bu yönde hayalleri var. Kaç kişinin ömrü bu hayalleri görmeye vefa eder bilinmez. Ben hala hayalimi inşa edememiş olsam bile blogunuzu gezdikten sonra hayalimi sayenizde inşa ettim. Allah size ve sevdiklerinize sağlık ve huzur versin. Eğer doğduğun topraklara da dönmüşsen bunuda işlemelisin. Saygı duyulacak insanlarsınız. Çok selamlar.
Ahmet Bey, güzel sözleriniz, güzel dilekleriniz için çok ama çok teşekkür ederiz. Hayallerinizi gerçekleştirmenizi dileriz. Sevgiyle.
Merhaba,
Biz İsanbul’da yaşıyoruz ama Sinop’un Kılıçlı köyündeki tarlamıza bir tuğla ev yapıp yerleşmeyi planlıyoruz. Güncenizi okuduğumuzda yaptıklarınızdan etkilendik. İki hafta kadar daha Sinop’ta olacağız. Bu süre içinde müsait olduğunuz bir zamanda sizi ve çiftliğinizi ziyaret etmeyi çok isteriz ama irtibat bilgilerinize ulaşamıyoruz. Saygı ve sevgilerimizle Demirhan ailesi
Web siteniz çok bilgilendirici; çok çok teşekkür ederim. Bencileyin Ankara’da masabaşı uzmanları da sizin gibi evleri ancak düşlerinde kuruyor; maalesef, üniversitede Kuantum Mekaniği bile öğrenmiş, ancak, doğru dürüst ne çekiç tutmayı ne de basit bir musluk tamiri bile öğrenememiş biriyim. Sizden “küçük” bir ricam olacak. Yapabilirseniz çok sevinirim:
Fotoğrafları güzel güzel etiketlemişsiniz. Üzerlerine gelince açıklama beliriyor. İşte (1) bu fotoğrafları numaralandırıp, (2) her bir fotoğrafta yapılanı daha da ayrıntılı olarak, (3) örneğin her bir adımda kullandığınız malzemeleri de (sakıncası yoksa markasını da vererek) belirterek anlatabilir misiniz? Örneğin, zeminde taş duvar örgüyle etrafı çevreledim diyorsunuz ya, bu taş duvar örgünün ortasında kalan alanları ne ile doldurdunuz? Toprağı kazıp, koca koca taşlar yerleştirip beton mu döktünüz? Sorularım çok basitse kusura bakmayın, cahilliğime verin.
Bu arada, ilk söylemem gereken şeyi son söylediysem affola: EVİNİZDE GÜLE GÜLE OTURUN…
Çok teşekkür ederiz, hem güzel dilekleriniz hem de güzel öneriniz için. Fırsat bulsam da yapsam söylediklerinizi… İyi olur gerçekten. Taşlarla ilgili sorunuza kestirmeden cevap vereyim, taşlar arasında yapıştırıcı veya kaynaştırıcı olarak harç kullanıldı, ki harç dediğimiz çimento kum ve sudan oluşuyor. Aynı şekilde tuğlalar arasında da harç var. Sevgiler.
Merhaba bu pazar günümü sizin sayfanızı inceleyerek geçirdim. Bafralı biri olarak ta çok daha hoşuma gitti. Herşey çok güzel, çok araştırma yapmışsınız ve bunu ne güzel paylaşmışsınız. Emeğinize verdiğiniz bilgilere çok teşekkürler. Yalnız bir sorum olacak neden TAŞ değil de ? pres tuğla. Teşekkürler
Teşekkür ederim Hasan Bey.
Taş değil de tuğla kullanmamızın sebebi, eski Bafra evleridir. Ova tarafındaki Bafra evleri dolu tuğla ile yapılmıştır. Ancak Nebiyan tarafına doğru olan köylerde taş kullanılmıştır. Dolayısı ile ilhamımızı eski Bafra evleri verdi.
Bir de taş ev ustası kalmamış buralarda. Tuğla çalılan usta bulmak daha kolay oldu. Bafra’dan selamlar.
Harika şeyler düşünmüş ve yapmışsınız. Bir Bafra’lı olarak gurur duydum Biz de İstanbul’u bırakıp 3 ay önce Bursa Orhangazi ‘de bir köye taşındık. Bahçemizin düzenlemesi ve evimizin işleriyle uğraşıyoruz. Yoluna koymaya çalışıyoruz. Kış geldi. Her tarafı açık olan evimiz soğudu. Kalorifer de fayda etmez, ısınamazsınız diyorlar komşular. Yalıtım şart biliyorum . Ama diğer şeyler gibi bunu da kendim yapmak istiyorum. Şöyle bir fikrim var. Dış duvarlardan aşağıya 5×5 tahta çakıp aralarına 5 cm lik köpük döşemek , üzerine de ağaç kabuklarını çakmak istiyorum. Sizce uygulanabilir bir fikir mi? Böceklenme ve çürüme konusunda eksi tarafları ne olur?
Herşey gönlünüzce olsun. Takipteyiz
Berati Bey, çok teşekkür ederiz bu güzel mesaj için.
Bence uygulanabilir bir fikir; neden olmasın?
Köpük olarak ne kullanacağınız uzun ömürlü olması için önemli. Bu malzemeyi iyi bilmediğim için fikir veremiyorum, ancak piyasa araştırmanızda kolayca dayanıklı ve iyi bir ürün bulabilirsiniz.
İki sorun olabilecek konu var; birincisi köpük türü malzemelerin yangın riskine karşı çok tehlikeli olması. Bu sorunu ancak göz ardı edebilirsiniz, yani çözümü yok gibi geliyor.
Diğer konu da binayı mantoladığınız zaman içirde havalandırmayı sağlayacak önlemler almanız gerekecek, aksi durumda nemi dışarı atmada engelle karşılaşacaksınız. Ama aşılabilir bir sorun.
Bizim uyguladığımız çözüm, içerden yalıtım sıvası yapmak oldu. Öneririm.
Kolaylıklar diliyorum. Güle güle oturun, herşey gönlünüzce olsun.
Merhaba.
Aslında sizi keşfetmeme ve temasa geçmeme neden olan konu buraya yazmak için biraz uzun olabilir. Bu nedenle mail yoluyla iletişime geçebilir miyiz diye sormak isterim.
Konu kısaca şöyle: Biz de kaçış planları içindeyiz ve şu anda tıkandığımız konu gelecekteki evimizin ahşap mı, taş mı yoksa sizin tercihiniz olan ateş tuğla mı? Bu konuda sizin bilgi, tecrübe ve önerilerinizi öğrenmek istiyoruz. Nasıl bir proje düşünüyoruz, maaliyeti ne olur vs. konular burada yazışmak için sanırım uzun olur. Ve tabiiki şehirden kaçmak isteyenlerin şehirden kaçmışlara sormak istediği daha bir sürü soru…
Sevgiler selamlar
Sinan
Merhaba,
Sizi tebrik ediyorum. harika bir iş çıkartmışsınız. Evinizde güzel, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmenizi diliyorum. Evin size maliyeti hakkında bir bilgiye rastlamadım. Bu konuda da bilgi verebilir misiniz? Çok teşekkürler.
Ertan Bey teşekkür ediyoruz.
Evin inşaat süreci 6 yıl kadar önceydi ve fiyatlar o zamandan bugüne hızla değişti. O zaman, metrekareye 1000 TL ayırın diyordum soranlara. Kaba inşaat ve iç sabitler dahil.
http://obaruhu.org/2013/11/08/mimarinin-donusumu/ ve http://www.alakirinsesi.org/cuva/ ve https://www.facebook.com/theyearofmud/photos/a.314159381960048.70175.282305168478803/389028141139838/?type=3&theater göz atabilirsiniz arkadaşlar. Ama Karadeniz gibi nemli bölglerde kerpiç tipi tuğla öneriliyor, deprem bölgesi olma olasılığına karşı da tahta kalıplar içinde duvarlaştırılması söyleniyor.
Cevabiniz icin tesekkurler. Biz de eşimle birlikte 140 metre kare bir ev dusunuyoruz. İzo tuğla kullanacagiz. Acaba bu evi tek katlı yapsak mı maliyetli olur yoksa 2 katlı yapmak mı maliyeti artırır. Bir de izo tuglayi onerir misiniz. 13.5 lik tugla kullanmayi dusunuyoruz. Ayrica montalamaya ihtiyac olur mu. Ev zonguldakta olacak. Cok tesekkurler.
İzotuğla ile bildiğim kadarı ile yığma ve iki katlı yapılamıyor. Yani iki katlı yapacaksanız, kolon kullanmanız gerekiyor bu da beton demek ve bu durumda manto gerekir.
Bence tek katlı yığma (kolonsuz) izotuğla ile bir yapı iyi olur.
Manto gerekir mi, diyorsunuz. Bence içerden yalıtım sıvası düşünebilirsiniz. Piyasada değişim markaların yalıtım sıvaları var. Bunlarla mantoya gerek olmadan izotuğla üzerine kullanabilirsiniz.
merhabalar
aslında benimde idealimdeki otelciliği bahsedilen ürünler olan doğal taş ve tuğlalardan karadenizde orman içinde küçükt çapta otantik bir yapıyla hayata geçirmek bununla ilgili olarak fikir alışverişlerinede bayağı ihtiyacım var sanırım .
bilgibulus@gmail.com‘a yazabilirsiniz…
merhabalar,
enkazcı fahri bey’in güncel numarasını biliyor musunuz?
Bilmiyorum maalesef…
Merhaba sizin eve yakın bir ev yapmak istiyorum
ali_kirmizi85@hotmail.com
Bu mail adresinden bana yazabilirmisiniz
Bana bilgibulus @ gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Merhaba dubleks bir evin üst katını iptal etmemiz için bir alanı kapatmak zorundayız.Bebeğimzi olduğu için soğuk oluyor ve alçıpan levhaların arasına yalıtım için bir malzemeye ihtiyaç duyduk.Ustaların önerileri köpük yada Taş yünü levhalar.Bebek olduğu için çok endişeliyiz.Sizce bunlar kanserojen madde içeriyor mu yada nasıl bir alternatif düşünebiliriz.Kaş yapalım derken zarar vermek istemiyorum.
Esra Hanım, euro’nun artışı ile mantar levhalar artık çok pahalı oldu. Tavsiye ederdim ancak gereksiz yere pahalı.
Taş yünü veya xps kullanın tabi. Kanserojen tabi, ancak hayatımızda o kadar çok şey kanserojen ki. Ayrıca bu malzemelerle her daim birlikte olanlar, ve özellikle üretim aşamasında çalışanlar en büyük kurban. Esas risk alanı evler değil yani.